20 Ağustos 2021 Cuma

Olimpos

Eudomos Lahiti


Olimpos... Kent Çıralı'nın güneyinde Deliktaş'tan denize inen derenin iki yanında yer alıyor. Şehrin deniz tarafındaki girişinde Kaptan Eudomos'a ait bir lahit bulunuyor. Kaptanın anısına yazılmış olan yazı ne yazık ki define avcıları tarafından parçalanmış. Metin şöyleymiş:

Son limana girdi demirledi çıkmamak üzere
Çünkü ne rüzgardan ne de gün ışığından medet var artık
Işık şafağı terk ettikten sonra Kaptan Eudomos
Oraya gömüldü gün misali kısa demirli gemisi
Kırılmış bir dalga gibi...



Kent M.Ö. 1.yy da deniz kıyısında bir barınma yeri olarak korsanlar tarafından kurulmuş.



Olimpos, korsanların karanlık ama o derece de heyecanlı yaşamlarının sıçrama noktalarından biriymiş



Ancak M.Ö 78 yılında Sevillus tarafından yağmalanmış ve uzun bir sürede kendini toparlayamamış...
Kent Likya Birliği içindeki ayrıcalıklı konumunu ancak Roma döneminde yeniden elde edebilmiş.



MS.3.yy da yeni bir korsan saldırısı kentin ihtişamını ikinci kez yerle bir etmiş. 15. yy da ise kent tüm varlığını yitirmiş...



Olimpos'un inişli çıkışlı geçmişinden geriye kalanlar arasında nekropol, surlar,tiyatro hamamlar ve tapınak sayılabilit sayılabilir
Antik su yolunu da unutmamak lazım.
  




Yaz kış eksik olmayan suyun serinliği rahatsız etmezse, dereyi geçip Bizans Bazilikasına ulaşabilirsiniz.
Ve Olimpos sahili, tatilcilerin gözdesi...
Gezinin sonuna unutmayın ve Yanartaş'ı ekleyin. Biraz tırmanmanız gerekecek ama buna değer.



2500 senedir yanan ateş mitolojiye konu olmuştur. Uzun hikayedir. Merak edenler Bellorofontes ve Khimera efsanesine bir göz atsın..



Gelelim dünya güzeli Phaselis'e

Büyük İskender Asya seferi esnasında Çanakkale Boğazı üzerinden Anadolu'ya geçer. Ege Bölgesini ve Teke yarımadasını Yani Likya yı tarayarak seferine devam eder. Ordunun ilerlemesi esnasında birçok kent İskender e bağlılıklarını sunmak ve davet etmek için elçiler gönderirler
Ancak o, parfümeri ve gemi yapımında kullanılan kerestesi ve gülyağı ile nütün Ege ve Akdenizde ünlü bir kent olan Phaselis i tercih eder. Hatta M.Ö. 333 kışını burada geçirir. Şöyle de bir hikaye anlatılır...

Olağanüstü güzellikteki kentin üç limanı düzgün caddeleri, tiyatrosu, meydanları vardı.
Kış olmasına rağmen her yerde güller açmıştı. Kent yöneticisi evini İskender e bırakmak istedi. Ancak o küçük bir bölümüne yerleşti. Subaylar ve bazı askerleri halk konuk etti. Diğerleri için de kamp kuruldu. 

İskender ilk olarak Athena tapınağını ziyaret etti.
Tapınakta ünlü kahraman Akhilleus'un dışbudak ağacından yapılmış kırık mızrağı korunuyordu. İskender büyük bir heyecanla mızrağa dokundu...

Daha sonra ziyaret ettiği Herakles tapınağında kurban kestirdi. Güzel bir akşam yemeğinden sonra, biraz da çakırkeyf çıktığı gezinti sırasında , Phaselisli Throdectes'in kent meydanına dikilmiş heykelini gördü. Beraberindekilerin başlarından çelenkerini alarak heykelin önüne attı. Bu İskenderin felsefeye ve filozofa olan saygısının içten bir göstergesiydi.





Olimpos'u anlatırken tahta (ahşap yerine öyle diyorlar, bence de hoş) evlerden bahsetmeyi unuttum. Olimpos'un tahta evleri dünyaca ünlü. Tatilcilerin çokca tercih ettikleri bu yapılar gençler arasında çok revaçta... Farklı bir macera denemek isteyenler içinde bire bir.



Rodoslular tarafından kurulan kent üç limanı olan bir merkez







Üçlimanın varlığı şehrin ne kadar önemli bir ticaret merkezi olduğunu gösteriyor.



Şahane bir kent Phaselis. Akdeniz havzasında kötü bir ünleri varmış çünkü limana demirleyen her gemiden vergi alıyorlarmış. Tekne ile gideceklere duyururum. Artık vergi yok
Share:

Related Posts: